Psikolog Osman İlhan
psk.o.ilhan@gmail.com
Bipolar Bozukluk
28/08/2018 Bipolar bozukluk nedir? Hepimiz gündelik hayatımızda çeşitli duygu iniş çıkışları yaşarız. Hüzün, keder, mutluluk, coşku gibi bir çokduygusal yaşantıları, hayatın karşımıza çıkardığı olaylara göre yaşarız. Burada bahsi geçen duygusal haller anlatıldığı üzere duruma göre ortaya çıkarlar ve bu haller yaşanarak eski dengeli yapıya geri dönüş beklenir. Ancak bipolar bozuklukta yaşamsal olaylarla kısmen veya tamamen ilişkisiz olarak uzun süren ve yoğun duygudurum değişimleri olur. Bu değişimler kişinin andaki bütün yaşantısını etkileyerek, varoluşsal denge halini zedeleyerek, kişiyi duygunun duruma göre ortaya çıkmasını sağlayan sağlıklı ruhsal ve bedensel yapılarını olumsuz etkiler. Yani bipolar bozukluk olarak tanımladığımız olgu duygularda, düşüncelerde, enerjide ve davranışlarda aşırı değişikliklerle giden ve tedavi edilebilen bir ruhsal bozukluktur. Bipolar bozukluk kişinin kişilik yapısından yada kültürel özellikleri gibi dış etkenlerin ortaya çıkardığı sorunlardan bağımsız olarak tamamen tıbbi bir bozukluktur ve tedavisi mümkündür. Bu durumu şeker hastalığına benzetmek daha doğru olacaktır. Başlangıcı, tetikleyicisi, genetik arka planı ne olursa olsun bu hastalık açığa çıktığı andan itibaren, bir çok kişide ortak olarak gözlemlenecek semptomlar ortaya çıkarır. Bu semptomların görünüşü her ne kadar psikolojik fenomenlerle açıklanabilecek kişilik bozukluğu gibi algılansa da, temelinde tıbbi bir yapı vardır. Örneğe geri dönecek olursak: şeker hastası birey, hastalığı için gerekli olan ilaçları düzenli kullanırsa, diyetine uyarsa, yaşamını ve çevresini hastalığına göre organize etmeyi başarabilirse sağlıklı bir yaşamsal dengeyi sağlayabildiği gibi, aynı durum bipolar bozukluk yaşayan bireyler için de geçerlidir. Bipolar bozukluğun tipik olarak bazı hastalık dönemleri vardır. Bu dönemler istikrarlı ve bilimsel olarak bireye göre değişmeyen tek tip semptom özellikleri gösterir. Bu dönemlere kısaca bakacak olursak; Mani-hipomani dönemi; Temel belirtiler aşırı neşeli, bazen öfkeli, coşkulu bir duygudurum; düşünce, konuşma ve hareketlerde hızlanma ve benlik kabarmasıdır. Belirtilerin en az 4-7 gün sürmesi gerekir; belirtileri gün boyu sürer ve kişinin ilişkilerini ve işlevlerinin bozulmasına yol açar. ▪ Kişi kendini aşırı mutlu ve taşkın, enerjisini artmış hisseder, bazen de aşırı öfkeli olabilir. ▪ Az uykuya rağmen çok fazla enerjiktir. ▪ Diğerlerinin yetişemeyeceği kadar hızlı konuşur. ▪ Düşüncede hızlanma olur, zihninde düşünceleri hızla akmaya başlar. ▪ Konsantrasyon kaybı vardır, dikkati çabuk dağılır. ▪ Kendine güveni artmıştır. ▪ Kendini güçlü, önemli, diğerlerinden üstün görür. Fazla para harcama, hediyeler alma, ısmarlama, cinsel aktivitede artma, alkol kullanımında artma, hızlı araba kullanma, kumar oynama, aşırı miktarlarda iş yapma (planlar ve projeler) gibi davranış değişiklikleri görülebilir. Bu durum bazen sanki hastalık değilmiş gibi gelir; “gerçek kişiliğine şimdi kavuşmuş” gibidir. Daha ağır durumlarda gerçekte olmayan sesler duymak, nesneler görmek gibi halüsinasyonlar ve dış gerçeklikle ilişkisiz yanlış inanışlar ve düşünceler (şüphecilik, takip edildiğini düşünmek, kendini önemli ve üstün özellikleri olan biri zannetmek vb.) görülür. Hipomani maninin daha hafif formudur. Hipomanikdönemde kişi aşırı keyiflidir, her zamankinden daha iyi hisseder, bu dönemde daha üretkendir. Belirtiler hasta veya yakınları tarafından fark edilebilir ancak manide olduğu kadar hayatı güçleştirmez. Kişi genelde bu durumundan hoşnuttur ve ilaçlarını bile kesebilir. Bu dönemden sonra birden mani veya depresyon gelişebilir. Depresif dönem; Temel belirtiler çökkünlük, derin üzüntülü bir duygudurum; düşünce, konuşma ve hareketlerde yavaşlama ve durgunluk; değersizlik, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlıktır. Belirtiler en az 2 hafta sürmelidir; hemen hemen her gün ve gün boyu sürmesi ve kişinin ilişkilerini ve işlevlerini bozması gerekir. Duygu alanında çökkünlük, üzüntülü durum; sinirlilik; uyumak isteme; sosyallikte azalma; kendine güvende azalma, değersizlik, suçluluk duyguları; zevk-haz alamama; halsizlik, yorgunluk vardır. Düşünce alanında karamsar düşünceler; alınganlık; kararsızlık; dikkat dağınıklığı; özkıyım düşünceleri, girişimleri vardır. Davranış alanında uyku bozukluğu; iştah değişikliği; enerji azlığı; günlük işleri sürdürmede güçlük; çevreden uzaklaşma, içe kapanma görülür. Belirtileri özetleyecek olursak: ▪ Üzgün, kederli hisseder veya normalde zevk aldığı şeylere karşı ilgisini kaybeder. ▪ Kendine bakımı azalır. ▪ Çok uyumaktan veya hiç uyuyamamaktan, sabah çok erken uyanmaktan yakınır. ▪ İştah kaybı veya artışı görülür. ▪ Dikkatini toplamada veya karar vermede güçlükler yaşar. ▪ Unutkanlıktan şikâyet eder. ▪ Kendini değersiz, suçlu hissedebilir. ▪ Enerji kaybı vardır. Halsizlik ve yorgunluk hisseder. ▪ İntihar, ölüm düşünceleri olabilir. Karma (ya da mikst) dönem; Gün içinde sıkça değişen mani ve depresyon belirtilerinin aynı anda yaşanmasıdır. Bazı hastalar bu dönemlerin hepsi ile zaman zaman karşılaşırken, bazı hastalar sadece manik dönem veya depresyon ve hipomani dönemleri yaşıyor olabilir. Bipolar bozukluk teşhis edilebilmesi oldukça zor bir duygu durum bozukluğudur ve farklı kişilerde farklı özellikler gösterebilir. Bazı kişiler maniye ya da depresyona daha yatkın olurken bazı kişilerde belirtiler iki uç duygu durumu arasında gidip gelme şeklinde olabilir. Bipolar bozukluk kişilerin enerji seviyelerindeki ani yükselmeyle gerçekçi olmayan düşüncelere, fevri ve dikkatsiz davranışlara neden olabilir. Bu semptomlarbazı insanlar için rahatsızlık teşkil etmediği için karakter özelliği gibi algılanıp kişide bir problem olmadığı düşüncesini uyandırabilir. Bu normallik algılayışı hastalığın bireyde kamufüle olmasına hizmet ederek, bireyin tedaviye yönelmesini zorlaştırmaktadır. Tıbbi bir sorun olan bipolar bozukluk tedavi edilmediği sürece kişinin tüm yaşamını olumsuz yönde etkileyecektir. Aynı sorunu hastanın çevresindeki yakınları da doğrudan yaşayacağı için, bu sorun toplumsal yönüyle sorun teşkil etmektedir. Özellikle ülkemizde bu hastalığı yaşayan ancak tanı alamadığı için bir çok sosyal, işlevsel, maddi, hukuki sorunlar yaşatan insan sayısı düşünüldüğünden daha fazladır. Eski adıyla manik depresif bozukluk olan bipolarbozukluğu yaşayan bireyler, psikiyatrik tedaviye alındıklarında, psikoterapi seansları ile takip edildiklerinde, aile ve çevre bilinçlendirmesi sağlanıp hastaya gerekli olan sosyal destek oluşturulduğunda iyileşme görülmektedir. Uzm. Klinik Psikolog Osman İLHAN Bi Nefes Psikolojik Danışmanlık Merkezi |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Aşk Üzerine Fikir Uçuşmaları - 28/08/2018 |
Aşk üzerine fikir uçuşmaları. |
Askıda kalmış yaşantılar. - 28/08/2018 |
Askıda kalmış yaşantılar. |
Çocuk Gelişiminde Müziğin Önemi - 28/08/2018 |
Çocuk gelişimi alanında yapmış olduğumuz çalışmalar esnasında, özellikle anne ve babaların küçük çocuklarımıza ne tür şarkılar dinletmeliyiz sorusuyla karşılaştım. |
Özlem duygusu - 28/08/2018 |
Bazen özlem duygusu ruhun cehennem ateşidir. |
An bu andır. - 28/08/2018 |
Anda yaşamak psikolojik sağlamlılık için önemli bir yere sahiptir. |
Anda Yaşamak - 28/08/2018 |
Anda yaşamak. |
Çocuk Gelişiminde Resmin Önemi - 28/08/2018 |
Resim, bireyin kendi zihinsel süreçlerindeki karmaşayı açıklamak için bir yöntem ve zihinsel gelişimin göstergesi sayılabilir. |
Ah o ayrılıklar yok mu? - 28/08/2018 |
Ayrılıklık yarattığı psikolojik etkiler. |
Travmatize Ruhların Psikolojik Yapısı - 26/08/2018 |
Hayatımızı yaşadığımız travmalar doğrudan etkilemektedir. |
Devamı |