Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA 05557493919
busra.kara@icloud.com
SPESİFİK FOBİLER
21/02/2021
Kişi yaşadığı güçlü ve
sürekli korkunun aşırı ya da mantıksız olduğunun farkındaysa ve bu korkuyu
belirli bir nesne ya da durumun varlığı tetikliyorsa spesifik fobi tanısı
konulmaktadır. Spesifik fobileri olan kişiler fobi yaratan bir uyarıcı ile
karşılaştıklarında genellikle, açık bir dış tetikleyicinin varlığı dışında,
panik atağa benzeyen anlık bir korku tepkisi göstermektedirler. Bu kişilerin
fobi yaratan nesne ya da durumla karşılaşma beklentisi içinde olduklarında
kaygı yaşamaları ve bu nedenle de fobi yaratan uyarıcıdan kaçınmak için büyük
çaba harcamaktadırlar. Fotoğraf ya da televizyondaki görünüşte masum imgelerden
bile genellikle kaçınmaktadırlar. Örneğin, klostrofobikler bir dolaba girmemek
ya da asansöre binmemek için çok çaba harcamakta ve bunun için çok sayıda katı
merdivenlerden çıkmayı ya da asansör kullanmalarını gerektiren işleri geri
çevirmeyi bile göz almaktadırlar. Bu kaçınma davranışı fobilerin en önemli
özelliğidir ve hem fobik tepkinin kendisinin çok nahoş olmasından hem de fobik
kişinin korkunç bir şey olacağına dair mantık dışı beklentisinden kaynaklanmaktadır.
DSM’ de spesifik fobilerin
beş alt tipine yer verilmektedir. 1-Hayvan (yılanlar, örümcekler,
böcekler, kuşlar…) 2-Doğal Çevre
(fırtınalar, yüksekler, su…) 3-Kan-İğne-Yara (kan ya
da yara görme, enjeksiyon…) 4-Durumsal (toplu taşıma,
tüneller, köprüler, asansörler, uçak, araba kullanma, kapalı alanlar…) 5-Diğer (nefessiz kalma,
kusma, mekân fobisi…) Fobileri olan insanlar
fobi yaratan duruma yaklaşmaya çalıştıklarında büyük bir korku ya da kaygıya
kapılmaktadırlar. Bu durumda hafif bir endişe ve rahatsızlık duygusu da yaşanabilmektedir.
Savaş ya da kaç tepkisinin tam anlamıyla etkinleşmesi de söz konusu
olabilmektedir. Nasıl başladığından bağımsız olarak, fobisi olan kişi korktuğu
durumdan sürekli kaçındığı ve bu da kaygıyı azalttığı için fobik davranış pekiştirilmiş
olmaktadır. Ayrıca, yetersizliğin yarattığı ikincil yaralar, örneğin başkalarının
artan ilgisi, sempatisi ve davranışlar üzerindeki denetimleri de fobiyi
pekiştirebilmektedir. Kan-iğne-yara fobisi
çeşitli ilginç ve kendine özgü özellikler sergileyen bir spesifik fobi
kategorisidir. Muhtemelen nüfusun %3 ila 4’ünde görülmektedir. Bu fobiyi
sergileyen insanlar en az korku kadar tiksinme duygusu da yaşamaktadırlar. Aynı
zamanda, kan ya da yara görüntüsü ile karşılaştıklarında kendine özgü bir
fizyolojik tepki vermektedirler. Çoğu fobik kişide fobik nesne ile
karşılaştıklarında kalp atışlarının hızlandığı ve tansiyonun yükseldiği görülmektedir.
Ancak kan-iğne-yara fobisi olan kişilerde baştaki hızlanmayı hem kalp
atışlarının hızında hem de tansiyonda ani bir düşüş izlemektedir. Bunu da
genellikle bulantı, baş dönmesi ve/veya bayılma izlemekte ve bu durum diğer
fobilerde görülmemektedir. Spesifik fobiler oldukça
yaygındır. Ulusal Eşzamanlı Hastalık Araştırması-Tekrarlama çalışmasının sonuçları
yaşam boyu yaygınlık oranının yaklaşık %12 olduğunu göstermektedir. Bir
spesifik fobisi olanlar arasında aşırı bir başka korkusu olanların oranı %75’in
üzerindedir. Cinsiyete bağlı oranlar spesifik fobinin tipine göre büyük farklılıklar
sergilemektedir. Ancak fobiler her zaman kadınlar arasında daha yaygındır. Örneğin,
hayvan fobileri görülenlerin %90 ila 95’i kadındır, ancak kan-iğne-yara fobisinde
cinsiyet oranı 2:1’in altındadır. Farklı spesifik fobilerin başlangıç
yaşlarında da büyük farklılıklar görülmektedir. Hayvan fobileri, kan-iğne-yara
ve dişçi fobileri gibi fobiler, genellikle çocuklukta başlamaktadır. Bununla birlikte
klostrofobi ve araba kullanma gibi fobiler ergenlik ya da erken yetişkinlik
döneminde başlama eğiliminde olmaktadır. KAYNAKÇA Kessler, R. C., Chiu, W. T., Demler, O., & Walters, E. E.
(2005). Prevalence, Severity, and Comorbidity of 12-Month DSM-IV Disorders in
the National Comorbidity Survey Replication. Archives of General Psychiatry, 62(6), 617–627. Öst, L. G., & Hellström, K. (1997).
Blood-Injury-Injection Phobia. In G. C. L. Davey (Ed.), Phobias: a handbook of
theory, research, and treatment (pp. 63 - 80). Chichester: John Wiley &
Sons Inc. Schienle, A., Schäfer, A., Stark, R., Walter, B., Kirsch, P.,
& Vaitl, D. (2003). Disgust Processing in Phobia of Blood-Injection-Injury:
An fMRI Study. Journal of Psychophysiology, 17(2), 87–93. Uzman Klinik Psikolog
Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BOŞANMA SÜRECİ - 14/05/2024 |
Boşanma, evlilik birliğinin resmi olarak sonlandırıldığı bir hukuki süreçtir. Boşanma süreci genellikle üç aşamadan oluşur: Boşanma öncesi, boşanma sırası ve boşanma sonrası. |
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024 |
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. |
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022 |
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir. |
KEKEMELİK - 24/08/2022 |
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. |
OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ ÇOCUKLARA CİNSEL EĞİTİM - 25/04/2022 |
Çocukların kendi fiziksel özellikleri hakkında bilgi vermek, karşı cinsten hangi açılardan farklı olduğunu aktarmak, iyi ve kötü dokunuşları ayırt edebilmesini öğretmek gerekir. |
ADDICTION - 12/12/2021 |
Addiction is defined as taking a substance to achieve a certain effect, continuing to take the substance despite the physical, mental or social problems that arise in this process, and increasing the amount of the substance to achieve the same effect |
OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ ÇOCUKLARDA UYUM VE DAVRANIŞ PROBLEMLERİ - 07/11/2021 |
Bu sebeple ailelerin çocuklarına iyi bir rol model olmaları gerekmektedir ve çocuğun eğitim hayatı boyunca öğretmenleri ile iş birliği içerisinde çocuğun olumlu davranışları desteklenmelidir. |
DİSLEKSİ - 11/10/2021 |
Okuma bozukluğu olarak da bilinen disleksi, normal zekaya rağmen okuma problemi ile karakterizedir. Disleksi, kelimeleri okuma, heceleme ve yazmada ve bazen aritmetikte ciddi zorluklar olarak ortaya çıkan nörolojik temelli bir öğrenme bozukluğudur. |
ROMANTİK KISKANÇLIK - 19/09/2021 |
Kıskançlık, önem verilen bir kişiyle ilişkinin bozulması ya da tehlikeye girmesiyle artan kızgınlık, mutsuzluk ve korku duygularının birleşimiyle açığa çıkan sapkın bir duygu durumu olarak tanımlanmaktadır. |
Devamı |