Bilgelik Öyküleri
ekremculfa@hotmail.com
KÜÇÜK YÜREKLER
04/12/2013
Meyveli dondurmaya bayılıyordu. Parası yeter miydi, bilmiyordu ama denemekten ne çıkardı! Pastaneye girdi, masaya gelen bayan garsona bir kâse meyveli dondurmanın ne kadar olduğunu sordu 10 yaşındaki küçük çocuk. ‘‘50 sent’’ diye cevapladı bayan garson. Elini cebine soktu ve parasını saydı çocuk. ‘Peki, küçük bir külâh alsam?’ Yan masada bekleyenler vardı, sabırsızdı bayan garson. Ters bir şekilde cevapladı bu kez: ‘‘35 sent’’ Çocuk tekrar saydı elindeki parayı. Kararını verdi. ‘Meyveli olmasa da olur. Sade dondurma istiyorum’ dedi bu kez. Bayan garson dondurmayı getirdi, faturayı masaya koydu ve uzaklaştı. Çocuk keyifle yedi dondurmasını, kasaya parasını ödedi ve ayrıldı. Bayan garson masayı temizlemek için yaklaştığında gördüğü manzara karşısında dona kaldı. Boş kâsenin yanında garson kıza bahşiş olarak sade dondurmadan arttığı 15 sentini bırakmıştı çocuk. Birilerine bir şeyler vermek , birilerinden bir şeyler almak kadar kolay olmuyor her zaman. Hep bir şeyler istiyoruz diğer insanlardan, hayattan. Tüm uğraşımız istediklerimizi almak için… Peki bunun için bu kadar uğraşıyor iken kendimize dönüp baktığımızda biz bu kadar veriyor muyuz ? Belki bir şeyim yok ki ne vereyim diye düşünüyor olabilirsiniz. Fakat etrafınızdakilere verebilecek o kadar çok şey var ki … En başta en büyük şeyi sevginizi verebilirsiniz, belki ilginizi, desteğinizi, bir küçük gülümsemenizi… Bun küçük detaylar siz çok farkında olmasanız da karşınızdaki kişilere büyük mutluluklar verebilir. Bunu yapmanın sadece etrafınızdakilere değil size de katkısı olacaktır. Unutmayın birilerine ne kadar çok şey verirseniz sizden bir şey azalmayacak tam tersi artacak. Bunun yanında etrafınıza ne kadar çok şey verirseniz, kendinize de çok şey verdiğinizi göreceksiniz. Kendinizi başkalarından ve kendinizden mahrum bırakmayın.. Bu konuda sorunlar yaşadığınızı düşünüyorsanız psikolojik destek alabilirsiniz. 0216 347 60 03- |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KORKULAR İLE YÜZLEŞMEK - 04/12/2013 |
Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktad |
VERİMLİ ÇALIŞMAK - 04/12/2013 |
Büyük mağazanın duvarına dayanmış, sigarasını içiyordu. İhtiyarca bir adam yanına yaklaştı: -Oğlum, dedi, boşuboşuna dikilip sigara içmek, tembelliktir. Böyle vaktini boşa geçireceğine, çalış! Gençliğine yazık! Çalışırsan, belki şu duvarına dayandığ |
HAYATI ERTELEMEYİN - 04/12/2013 |
Genç adam annesi için çiçek alacaktı. 200 mil uzakta yaşadığı için kendisi yürümeyecekti malesef. Çiçekleri oraya giden bir araçla yollamayı planlıyordu. Çiçekçinin önünde arabasından indi. Tam bu sırada kaldırıma oturmuş küçük bir kız takıldı göz |
UMUT ETMEK - 04/12/2013 |
İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan |
HIZLI YAŞAMAK - 04/12/2013 |
HIZLI YAŞAMAK Genç ve başarılı bir yönetici, yeni Jaguar'ıyla bir mahalleden hızlı bir şekilde geçiyordu. Parketmiş arabaların arasından yola aniden çıkabilecek çocuklara dikkat ediyordu ve bir şey gördüğünü sanarak yavaşladı. |
İŞE RUHUNU VERMEK - 04/12/2013 |
Mozart, bulunduğu şehirden uzakta bir konser verecekti. Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı ve konser başlamak üzereydi. Mozart konser salonuna girdiğinde salonda sadece on kişi vardı. Salondakiler konserin iptal edilip edilmeyeceğini soruyorlardı. Mozart |
REKABET - 04/12/2013 |
Yeni mezun olmuş bir öğretmen olan Mary, Navajo Kızılderililere ait bir yerleşim bölgesinde öğretmenlik yapmaya başlamıştı. Her gün beş öğrenciyi tahtaya çağırıyor ve ödev olarak onlara vermiş olduğu basit bir matematik problemini çözmelerini istiyor |
DİNLEMEK - 04/12/2013 |
Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyord |
HER ZAMAN ÇÖZÜM VARDIR - 04/12/2013 |
Babalarının ölümünden sonra, mirası babalarının vasiyetine göre paylaşmak üzere kardeşler bir araya gelirler. Fakat bir türlü işin içinden çıkamazlar. Mirası babalarının istediği gibi pay edemezler. Çünkü 17 sayısı ne 2'ye |
Devamı |