Bilgelik Öyküleri
ekremculfa@hotmail.com
İŞE RUHUNU VERMEK
04/12/2013 Mozart, bulunduğu şehirden uzakta bir konser verecekti. Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı ve konser başlamak üzereydi. Mozart konser salonuna girdiğinde salonda sadece on kişi vardı. Salondakiler konserin iptal edilip edilmeyeceğini soruyorlardı. Mozart piyanosunun başına geçti ve tuşlara dokunmaya başladı. Salonda kaç kişi olduğuna değil, yalnızca vereceği konsere odaklanmıştı tüm varlığıyla. Düşüncesi yalnızca piyano çalma üzerinde yoğunlaşmıştı. Bu yüzden iç durumu ve vücut etkinliği mükemmeldi. Tüm bedeni müziğin ahengi ile yoğrulmuştu. Sanatın üstün gücüne inanıyor kendini ve onu dinlemeye gelen insanları adeta tedavi ediyordu. 0 sırada Mozart'a salonda kaç kişi olduğunu sorsalar her halde söyleyemezdi. Konserini bitirdiğinde içerideki on kişinin alkışı bütün salonu dolduruyordu. Mozart ve onu dinleyenler benzersiz bir gün yaşamışlardı. Mozart, akşam eşine yazdığı mektupta şöyle diyordu: "Burada harika bir konser verdim ve herkes beni ayakta alkışladı." Her birimizin bir uğraşısı var. İşimiz, hobilerimiz, sorumluluklarımız… hayatımız bunlarla dolu. Peki ne kadar kendimizi işimize gerçekten veriyoruz ? Elimize aldığımız işi sahiplenmek, ona tutkuyla bağlanmak, dışarıdan gelen sözlere kulak asmadan onun uğrunda gitmek oldukça önemlidir. Bunun için öncelikle yaptığınız işe tutkuyla bağlanmak olacaktır. O işi ne kadar çok severseniz, ona bağlanırsanız aklınızda hep o olur, onunla uyanır , onunla uyursunuz. O iş size iş gibi değil hobi gibi gelir, gereklilik olmaktan çıkar hobi haline gelir. Ve hal böyle olunca gerçekten odaklandığınızda etrafınızdaki kimse o kadar önemli değildir. Onların yorumları, eleştirileri arka planda kalır ; sadece işiniz ve siz varsınızdır. Yaptığınız her ne ise etrafınıza kulak asmayın. Diyelim ki sunum yapıyorsunuz ve çok heyecanlısınız. Birkaç kişinin sunumun yarısında çıktığını gördünüz, bir kaçının sizi dinlemediğini farkettiniz. Aldırmayın, devam edin. Dikkatiniz ve ruhunuz yaptığınız işte olsun. Onu hissedin, yaşayın, bağlanın. Siz gerçekten bu işi yaşayınca ve zeck aldıkça göreceksiniz ki etrafınızdaki kişiler de bun fark edecek ve onlar da en az sizin kadar zevk alacak. Bu konu ile ilgili sorunlar yaşadığınızı düşünüyorsanız psikolojik destek alabilirsiniz. 0216 347 60 03- |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
VERİMLİ ÇALIŞMAK - 04/12/2013 |
Büyük mağazanın duvarına dayanmış, sigarasını içiyordu. İhtiyarca bir adam yanına yaklaştı: -Oğlum, dedi, boşuboşuna dikilip sigara içmek, tembelliktir. Böyle vaktini boşa geçireceğine, çalış! Gençliğine yazık! Çalışırsan, belki şu duvarına dayandığ |
HAYATI ERTELEMEYİN - 04/12/2013 |
Genç adam annesi için çiçek alacaktı. 200 mil uzakta yaşadığı için kendisi yürümeyecekti malesef. Çiçekleri oraya giden bir araçla yollamayı planlıyordu. Çiçekçinin önünde arabasından indi. Tam bu sırada kaldırıma oturmuş küçük bir kız takıldı göz |
UMUT ETMEK - 04/12/2013 |
İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan |
HIZLI YAŞAMAK - 04/12/2013 |
HIZLI YAŞAMAK Genç ve başarılı bir yönetici, yeni Jaguar'ıyla bir mahalleden hızlı bir şekilde geçiyordu. Parketmiş arabaların arasından yola aniden çıkabilecek çocuklara dikkat ediyordu ve bir şey gördüğünü sanarak yavaşladı. |
REKABET - 04/12/2013 |
Yeni mezun olmuş bir öğretmen olan Mary, Navajo Kızılderililere ait bir yerleşim bölgesinde öğretmenlik yapmaya başlamıştı. Her gün beş öğrenciyi tahtaya çağırıyor ve ödev olarak onlara vermiş olduğu basit bir matematik problemini çözmelerini istiyor |
DİNLEMEK - 04/12/2013 |
Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyord |
HER ZAMAN ÇÖZÜM VARDIR - 04/12/2013 |
Babalarının ölümünden sonra, mirası babalarının vasiyetine göre paylaşmak üzere kardeşler bir araya gelirler. Fakat bir türlü işin içinden çıkamazlar. Mirası babalarının istediği gibi pay edemezler. Çünkü 17 sayısı ne 2'ye |
SABIR GÖSTERMEK - 04/12/2013 |
Bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermişti… Bahar boyunca bitki kavak ağacına sarılarak boy göstermeye başladı… Yağmurların ve güneşin etkisi ile büyümesini hızla sürdüren kabak, kısa sürede kavak ağacı ile neredeyse aynı boya geldi… |
KORKULAR İLE YÜZLEŞMEK - 04/12/2013 |
Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktad |
Devamı |