Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ
uzmanpsikologbusra@gmail.com
MOTİVASYON SAĞLAMA YÖNTEMLERİ
05/01/2014 İnsanların çoğunun davranışlarının altında ihtiyaçlar bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar, karşılanmak için itici bir güç oluşturur ve bu güce de motivasyon adı verilir. İnsan davranışlarına yön verir ve kişileri harekete geçirir. İhtiyaçlar, istekler, dürtüler, ilgiler ve arzular hep motivasyonun içinde yer alır ve bireylerin hedeflerine ulaşmalarında yardımcı olur. Yaşamda tüm insanlar için tek bir motiv diğer adıyla tek bir güdü yoktur, güdüler çok çeşitlidir. Fizyolojik, psikolojik ve sosyal olmak üzere üç ayrı çeşidi bulunmaktadır. Fizyolojik güdüler: Bireylerin hayatta kalması bu güdülere bağlıdır. Yeme, içme, nefes alma gibi güdülerdir. Bunlar sonradan öğrenilmez, doğuştan gelir. Psikolojik güdüler: Fizyolojik kaynaklı değildir ve sonraları öğrenilmemiştir. Örneğin sevgi ihtiyacı doğduğundan itibaren her insan için ortaktır; ve bazı durumlarda bu sevgi ihtiyacını karşılamak, harekete geçirici bir motivasyon kaynağı olabilir. Buna benzer merak , yetkinlik, aktiflik gibi güdüler de yine psikolojik güdülerdir. Sosyal güdüler: Sonradan öğrendiğimiz güdülerdir. Sadece insanlar için geçerlidir. Güç, başarı, başarı korkusu , aidiyet, güvenlik ve statü sosyal güdüler olarak sayılabilir. Güç güdüsü; başkalarından üstün olma veya başkalarını kontrol etme ile kendini gösterir Başarı güdüsü; üst düzeyde performans gösterme , başarılı olma güdüsüdür Başarı korkusu; kişinin kendi kendine başarılı olma konusunda engellenip, dolaylı yönden bir başkasının başarısıyla bu ihtiyaçlarını karşılamasıdır Aidiyet güdüsü; bir gruba, bir topluluğa, bir oluşuma ya da bir başkasına ait hissetme gereksinimidir. Güvenlik güdüsü; bireylerin şu anlarında ve gelecekte iyi ve her şeyin yolunda olacağını bilme gereksinimidir Statü güdüsü; toplum içerisinde iyi bir yere sahip olma isteğidir. Görüldüğü gibi kimisi doğuştan; kimisi sonradan öğrenilmiş pek çok güdümüz vardır. Bunların bizi harekete geçirmesi bir takım aşamalar ile olur. İlk önce bir şeye gereksinim duyarız; örneğin susarız. Bu gereksinim, susamak bir bizde bir uyarılma durumu yaratır. Ve bunu karşılamak için davranış; su içme davranışı gösteririz ve sonunda doyum yaşarız. Ve bu döngü her ihtiyaç duyumsadığımızda devam eder. Görüldüğü gibi bizi bir davranışa iten , hedefe yönlendiren bu motivasyon kaynaklarıdır. Tüm istekler, arzular, hedefler bu ihtiyaçları karşılama isteğinde doğar ve her olay için farklı motivasyonlar belirir. Peki bir insanın harekete geçmesini en çok neler sağlar ? “Başarı, ilerleme, ait olma, ihtiras, dikkat , denge, ihanet, dostluk, yarışma, değişme, merhamet, aşk, inanç, istikrar, gurur, para, denetim, iş birliği, icat, savunma, çaresizlik, bencillik, eğlence, korku, kaygı, itibar, heyecan, adalet ,meydan okuma, merhamet, doyumsuzluk, mutluluk, hırs, intikam ….” . Bu sayılanlar harekete geçiren güçlerden sadece bir kısmıdır. Her birey kendini harekete geçiren güç ya da güçleri keşfettiğinde kendi kendilerini motive etmeleri kolaylaşacaktır. Nasıl Motive Olabilirim ? Daha iyi motive olmak için öncelikle kendinizi engelleyen etkenleri keşfetmeniz önemlidir. Bu etkenler dış ya da iç kaynaklı olabilir. Aile, arkadaşlar ve çevreniz dış etkenler; çalışma isteksizliği, kendine güvenmeme, umutsuzluğa kapılma iç etkenleri oluşturur. Eğer çalışma isteksizliği yaşıyorsanız ; hedeflerinizi tekrar gözden geçirmeli ne olduğunu net olarak belirlemelisiniz. Hedefinizi gerçekleştirmenin nasıl bir şey olduğunu ve gerçekleştirdiğinizde neler yapıyor olduğunuzu hayal edin. Daha planlı ve programlı çalışın. Erteleme davranışınızdan vazgeçin. Altından kalkamayacağınızı düşündüğünüz iş yükü almayın. Eğer kendinize güvenmiyorsanız ; iyi olduğunuz ve eksik olduğunuz alanları iyi tespit edin, kendi yapabileceklerinizi ve yapamayacaklarınızı değerlendirin; iyi olduğunuz alanları kullanın; eksik olduğunuz alanların üzerine gidin. Eğer umutsuzluk yaşıyorsanız ne kadar başarısızlık yaşasanızda asla pes etmeyin; unutmayın ki büyük başarılar pes etmeyenler sayesinde kazanılmıştır, siz bıraktığınız zaman sonraki adımda başarının gelip gelmeyeceğini asla bilemezsiniz. Eğer aile, arkadaşlar ve çevre gibi dış etkenli engellemeler yaşıyorsanız. İlk adım bunları saptamak, tanımlamaktır. Bu sorunlar var diye vazgeçmeyin; bu durumu nasıl çözerim diye yaklaşın. Sağlıklı bir iletişim ve kendini ifade etme becerisi ile bu sorunun çözülebilecek ise mutlaka iletişime geçip çözmeye çalışın. Unutmayın anlatmazsanız sizi anlamaları için onlara bir şans vermemiş olursunuz. Bunların yanında…. · Planlı çalışın, somut , kısa ve uzun vadeli hedefler belirleyin , hayalleriniz olsun · Kendi yeteneklerinizi, kapasitenizi tanıyın · Olumsuz alışkanlıklarınızı yenmeyi öğrenin · Çalışacağınız alanı merak edin · Mutlaka çabalarınızın karşılığını alacağınıza inanın, · Kendinize de zaman ayırın · Ertelemeyin · Arada kendinize ödüller verin · Çok okuyun · Başarısız olmaktan korkmayın · Stres yönetimi becerilerinizi geliştirin |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
OBEZİTE, YEMEK YEME VE PSİKOLOJİ - 26/02/2014 |
Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ uzmanpsikologbusra@gmail.com Obezite tüm dünyada ve ülkemizde giderek artan bir rahatsızlıktır. Besinlerle alınan enerji miktarının fiziksel aktivite ya da metabolizma |
BİR TABU: ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI - 29/12/2013 |
Çocuklara yönelik cinsel istismar , çocuğun kendinden yaşça büyük biri tarafından cinsel ilişkiye zorlanması ya da cinsel haz almak için kullanılmasıdır. Toplum tarafından bir tabu olduğu için, düşünüldüğünden daha yaygın olmasına rağmen çoğu zaman |
ERTELEMECİLİK DAVRANIŞI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI - 12/12/2013 |
“Günlük yaşamda yapmam gereken en basit şeyleri bile yapmaya üşeniyorum. “ “İş yerimde aldığım görevleri yerine getiremiyorum. “ “Okulda ödevlerimi hep son dakika yapmak zorunda kalıyorum. “ “Yapılacak bir sürü şey var ; ama bilmiyorum o sırada |
DEPRESYONDA DÜŞÜNCE ÖZELLİKLERİ - 10/12/2013 |
Depresyon, oldukça sık görülen ve çok zor bir psikolojik rahatsızlıktır. Bireyi yaşamaktan vazgeçirebilir, yoğun çaresiz hislerine yol açabilir, hayata karşı isteksizleştirebilir, kişilerarası ilişkilerini bozabilir, fiziksel sağlığı olumsuz etkileye |
ÇOCUĞUM HER ŞEYE KARŞI GELİYOR ! - 06/12/2013 |
“Ben bu çocuğu anlamadım gitti, her şeye nasıl cevap veriyor ?” “Hiçbir şeye uyum göstermiyor “ “Sürekli benimle tartışacak bir şey buluyor” “Hiçbir kurala uymuyor” |
SEVGİ BAĞIMLISI MISINIZ? - 05/12/2013 |
Romantik komedi filmlerinde , çoğu zaman hayatı yolunda gitmeyen ya da çok sıkıcı olan bir kişinin yaşamına biri girer ve bir beyaz atlı prens edasıyla bir anda bir sihir olmuş gibi tüm sıkıntılarından kurtulur ve artık çok mutlu olur. |
KARDEŞLER ARASINDAKİ KISKANÇLIK VE KAVGALARI ÖNLEME YOLLARI - 22/11/2013 |
kardeşler arasındaki kavga anne babaları oldukça yoran ve tüketen bir durumdur. Anne baba olarak siz de çocuklarınız arasında ağız dalaşlarından, en ufak konuda gerginlik çıkmasından, hiçbir şey paylaşamamalarından, birbirlerine |
YEME BOZUKLUKLARININ FARKINDA OLMAK - 20/11/2013 |
Herkesin yemek ile ayrı bir ilişkisi vardır. Kimi insan sadece acıktığında yer ; kiminin aklına yemek yemek gelmez; kimi tok olsa da yer veya doyduğunu anlayamaz, kimi duygu durumuna bağlı olarak yeme atakları |
YEME BOZUKLUKLARININ SONUÇLARI - 20/11/2013 |
Yeme bozuklukları son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde giderek artmaktadır. Özellikle batılı toplumlarda görülme sıklığı yüksek olan bu bozukluklar bilinenin aksine sadece bayanlarda değil erkeklerde de görülmektedir |