Yetişkinlikte Çocukluğunu Sahneye Koymak Nasıl Oluyor?

Yetişkinlik yaşamında kurduğumuz ilişkiler çocukluğumuzun sahnelendiği alanlardır. İşte bu sebeple birbirinin tıpatıp aynısı olan kadınları/adamları hayatımıza bir mıknatıs gibi çekmemiz, birbirinin birer kopyası gibi görünen ilişkiler yaşamamız tesadüfî değildir. Kendimizi tanıyıp anlayana, çocukluğumuzun şimdiki ilişkilerimize nasıl yansıdığına ilişkin farkındalık kazanana dek hayatımıza giren isimler değişecek fakat o isimlerle yaşananlar ise temelde aynı kalacaktır. Çünkü çocukluğunun şimdiki hayatına nasıl yansıdığını çözememiş bir insan asla yeni bir ilişki yaşayamaz, sadece yaşadığını sanır. Çocukluk iyi anlaşılmazsa kişinin hapishanesine dönüşebilir. O zaman ve orada öğrenilenler yaşam boyu kişinin peşini bırakmaz çünkü. Çocuklukta öğrenilen işlevsel olmayan kodlamaların şimdiki yaşama taşınmamasının ön koşulu kişinin farkındalığını arttırmasıdır. Geçmiş ancak onu anladığınızda, çözümlediğinizde geçmişte kalır. Aksi takdirde bir hayalet gibi şimdi ve buradaki ilişkilerinizin içine karışarak sizi kendisine hapseder. Siz yeniyi yaşadığınızı sanırken geçmişte yani çocukluğunuzda öğrendiklerinizin hapishanesinde kalır ve o geçmişi tekrar eder durursunuz. Yeniyi davet edebilmek, çocukluğun acılı öğretilerinden arınabilmek, şimdi ve burada huzur içinde olabilmek için farkındalığınızı arttıracak yöntemlere başvurmaktan çekinmeyin.

7/24 Psikolojik Danışmanlık Merkezi

0532 158 35 55

Assoc Prof Dr Ekrem Çulfa

0533 373 8123

ekremculfa@hotmail.com